BİLGİNİN Arkeolojisi - Foucault
BİLGİNİN Arkeolojisi - Foucault
Arkeoloji sözcüğünün, Foucaultya göre bir şeyi önceden düşünüp bildirme gibi bir işlevi yoktur; sadece ifadenin vo arşivin düzeyini, ifade düzenlerini ve pozitiflikleri gösterir; oluşum kurallarını, tarihsel a priori oyuna sokar.
Foucault ile birlikte süreksizlik kavramının tarihsel disiplinlerde önemli bir yer tuttuğu kabul edilir. Bilginin Arkeolojisi tarafından öne sürülmüş olan teorik problemler süreksizlik, kopma, eşik, sınır, seri, dönüşüm kavramları oyunun betimlenmesi konusunda ortaya çıkarlar.
Bilginin Arkeolojisinde söylemsel oluşumlar ve ifadeler hakkında geliştirilmiş olan genel teorinin Kliniğin Doğuşunun önsözünde yöntemle ilgili olarak sorulmuş bir soruya verilmiş yanıt olduğu söylenebilir.
Düşünce alanlarının varlığı, eğer düşünce kurulmuş ise, düşünce kurulmuş ise, düşünce alanlarının kopukluğunu da içerir diyen Marietuye göre Foucaut'un Bilginin Arkeolojisinde göstermeye çalıştığı şey, dilin bölgesi, arşivin anlamı ya da söylenmiş olan şeylerin alnıdır.
Arkeolojinin söylemleri arşivin içinde özelleşmiş pratikler olarak betimlediğini söyleyen Foucault söylemsel oluşumların ve ifadelerin bir kez baştan başa katedilmiş alanı, onların bir kez tasarlanmış genel teorileri ve mümkün uygulama alanları hakkında yapılmış çözümlemeye arkeoloji adını vermektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder