ANAHTAR - REFİK HALİT KARAY
ANAHTAR - REFİK HALİT KARAY
DÜZENLEME - ERDOGANER
BASIM YILI - İSTANBUL-1994
KİTABIN KONUSU:
ANAHTARIN KAYBEDEN BİR ADAMIN DÜŞTÜĞÜ ŞÜPHELER VE BAŞINDAN GEÇENLER.
KİTABIN ÖZETİ:
Her akşam evine kendi anahtarı ile giren Kenan bu sefer elini cebine attığında anahtarının olmadığını farketti. Her yeri aramış ama bulamamıştı. Gece oluncu eşinin çantasından diğer anahtarı gizlice aldı. Bir gün sonra aşağı mahalledeki çilingirde bir tane daha yaptıracaktı. Anahtarı gizlice aldı çünkü evinde eşyalarına gözü gibi bakan biri olarak bilinirdi. Ertesi gün çoğalttığı anahtarı kapıya denediğinde kapıyı açmadığını gördü. Bu sefer de eve kapıyı çalarak girecekti. Aklına kapıyı açmayan anahtar geldi. Acaba nerenin anahtarıydı?
Eşi ile iş arkadaşı Orhan sayesinde tanışmıştı. Perihan Orhan’ın kız kardeşiydi. Mutlu bir evlilik geçirmemiş olan Perihan yeni boşanmıştı ve kendisini yalnız hissediyordu. Perihan’ın eski eşi Vecdi Bey zamanında kendisine çok eziyet etmişti. Onu sadece cinsel bir araç olarak görüyordu. Bunun üzerine Perihan da tek çaresi olan boşanmayı tercih etti. Hikayeyi öğrenen Kenan bu fırsatı elinden kaçırmak istemiyordu ve kaçırmadı da…
Hayatları ve düşünceleri sürekli batı özenticiliği içindeydi. İkinci Dünya Savaşı başlamıştı. Onlar bundan uzak evlerinde konken partileri,altın günleriyle vakitlerini geçiriyorlardı. Yine böyle bir partide Kenan’ın aklına o anahtar geldi. Evde birçok kadın ve erkek vardı. Aklından teker teker oardaki erkekleri geçirdi. Acaba anahtar onlardan birine ait olabilir miydi?
Son zamanlarda kendini iyi hissetmeyen Kenan bir de bu anahtar yüzünden iyice dertlenmişti. Haftalık muayenesi için doktoruna gittiğinde kendisine dinlenmesi,olayları fazla kafasına takmaması tavsiye edilmişti. Aklında sürekli o anahtar vardı. Sahibini düşünüyordu. Bir ara Perihan’ın eski eşi Vecdi Bey’i düşündü. Teyzesinin oğlu Rüstem’i aradı. Rüstem onoun en yakın arkadaşıydı. Bir bahane bularak Vecdi Bey’in adresini bulmasını istedi. Sebebini söylemek istemiyordu. Emekli hafiye olan Rüstem araştırma işlerini çok severdi. İşi kabul etti.
Ertesi akşam Rüstem telefon açtı ve adresi verdi. O akşam Kenan ve Perihan odalarında başbaşa kaldıklarında Kenan, Perihan’ı ne kadar çok sevdiğinin bir kere daha farkına vardı.
Bir elinde anahtar diğer elinde adres, aradığı evi buldu. Etrafını gözetledi. İçi sıkıntılıydı. Ya anahtar uyarsa! Ama biraz sonra sevinçle anahtarın kapıyı açmadığını gördü, çok sevindi.
İş çıkışı Perihan’la her zaman gittikleri pastahanede buluştu. Oradan da sinemaya gideceklerdi. Perihan’ın sürekli ziyaretine gittiği Semiha adında bir arkadaşı vardı. Kenan’a Vecdi Bey’I Semiha’nın kaldığı apartmanda gördüğünü söyledi. Ama bunu hiç umursamadan yaptı. Kenan bu rahat konuşmalar karşısında çok rahatladı. Bir türlü Perihan’a anahtarın nereye ait olduğunu soramamıştı. Hiçbir şeyden emin olmadığı için bir aile faciasına sebep olmak istemiyordu.
Aklına yeniden meçhul anahtar geldi. İçini bir kurt gibi kemiren bu düşünce onu hiç rahat bırakmıyordu. Evet, aldatıldığını düşünüyordu.
Karısı sürekli kendisine bir tatile ihtiyacı olduğunu söylüyor ve ona bir hasta gibi davranıyordu. Bu davranışlar da Kenan’ın tahminlerini pekiştiriyordu. Kenan gün geçtikçe Perihan’dan soğumaya başladı. Onun sürekli kusurlarını görüyordu. Bir ara eski günlerini hatırladı. ‘’Nerede o eski Perihan?’’, diyordu. Eski Perihan’ı daha çok seviyordu.
Günler geçiyor ama Kenan’ın şüpheleri bir türlü sona ermiyordu. Artık Perihan’ı kendisine düşman ilan etmişti. Çocukça bir tavırla, onu kendisinden daha kültürlü olmakla suçluyordu. Kendisini onun yanında küçük görüyordu. Tabi bunları kimseye sezdirmiyordu. Perihan’ın çok kurnaz biri olduğunu düşünüyor,sürekli onu suçluyordu ama onsuz yaşayamayacağını da adı gibi biliyordu. Onu seviyor onu kırdığını düşünüyordu. Sürekli bir ikilem içinde bocalıyordu:Aldatılma ve onu sevdiği düşüncesi. Hayır!bu işin ne olduğunu öğrenmeliydi.
Teyzesinin oğlu Rüstem’den Perihan’ı izlemesini istedi. Rüstem buna çok şaşırıyor ve kızıyordu ama Kenan’ı da kırmak istemiyordu. Her akşam Kenan’a düşündüklerinin aleyhine durum raporu veriyordu. Kenan , kendisini aldatmadığı konusunda tam ikna olmuşken Vecdi Bey’in adresinin eski olduğunu öğrendi ve anahtar şüphesi yeniden doğdu. Yeni adres Perihan’ın sürekli ziyaretine gittiği, Semiha’nın kaldığı Şendil Apartmanıydı.Kenan sonunda işi çözdüğünü düşünüyordu:’’Demek her gün Semiha diye Vecdi’ye gidiyormuş…’’. İşi çözdüğüne çok seviniyor ,’’Çok akıllıca, ama ben daha akıllıyım…’’,diyordu. Sevinçle kendini İstanbul sokaklarına attı.
Dükkanları geziyor,vakit geçirmek için almayacağı halde ufak tefek şeylerin fiyatını soruyordu. Bir bıçak dükkanından ,dikkatini çeken güzel bir bıçağı satın aldı. Perihan –Semiha kumpasını alkışlıyor gezmeye devam ediyordu.
Karşı kaldırımda vitrinlere bakan genç bir kız dikkatini çekti. Kız çok güzeldi. Kenan ona adeta asılıyordu. Kız önce tepki gösterdi ama sonradan Kenan’la arkadaş oldu. Aklınca Kenan Perihan’dan öç alıyordu. Kızın adı Melahat’tı. Kenan Melehat’la Perihan’ın Semihay’ı ziyaret etme saatine yakın Şendil Apartmanının karşısındaki bir pastahaneye gittiler ve Kenan gizlice Perihan’ı beklemeye başladı.
Biraz sonra Perihan taksiden inip apartmana girdi. Ardından Kenan da Melehat’tan ayrılıp gizlice apartmana girdi. Çok üzgündü,bir an başı dündü ve hastalığının da etkisiyle olduğu yere yığıldı.
Gözünü açtığında kendini,yanında Perihan,hastahanede buldu. Şuursuz bir şekilde etrafına bakıyordu. Perihan ,Semiha’nın arkadaşı Şermin’den,Kenan’ı bir kızla gezerken gördüğünü öğreniyordu. Apartmanda Kenan’ı bulduğu anda cebinden çıkan bıçak ve o anahtar Perihan’ı düşündürüyordu. Kenan’ın durumuna çok üzülüyordu. İyileşecek mi? Anahtar kimin? Bıçak niye?…
Kenan uyurken Perihan odasına giriyor, onu eski eşi Vecdi Bey ile karşılaştırıyor. Kenan’ın Vecdi yanında bir melek gibi kaldığını düşünüyordu. Ama sonra da melek gibi Kenan’ın kendisini aldattığını düşünüyordu. Herşeye rağmen onun için en önemli şey Kenan’ın iyileşmesiydi.
Doktorlar Kenan’ın iyileşeceğini söylüyordu. Rüstem de ziyarete geliyor ama bildiklerine Perihan’dan saklıyordu , Perihan’ın yaptığı gibi. Rüstem ile Perihan konuşurlarken Rüstem ağzından Kenan’ın Perihan hakkındaki düşüncelerini kaçırdı. Doktorlar bunun karşısında olayın büyümemesi için olanların sebebini hastalık olarak söylüyorlardı. Perihan Kenan’ın kendisinden niçin şüphelendiğini düşünüyordu. Perihan o zamana kadar bir süpriz olarak gizlediği bir şeyi daha Rüstem’e söylemişti: Perihan hamileydi! Vecdi Bey kendisine geçmiş olsun telefonu açtı. Vecdi’nin sesini duyan Perihan Vecdi’nin kendisini sadece bedeni için sevdiğini düşünüyor Kenan’a daha çok bağlanıyordu.
Perihan şimdi Kenan’ın kendisinden neden şüphelendiğini daha iyi anlıyor yanlış anlaşılmasından dolayı üzülüyordu. Kenan’ın yanındaki kızın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyordu ve Rüstem’e kızı takip etmesini söyledi. Rüstem kızı buldu ve onun aslında gazinolarda çalışan bir hayat kadını olduğunu öğrendi. Kenan’ın onun için sadece anlık bir ardaşlıktan başka birşey olmadığını öğrendi.
Rüstem kızın hikayesini Perihan’a anlattı. Kenan yavaş yavaş iyileşiyordu. Perihan bütün bu olanların başlarına dert olan bu batı örneği lüks hayattan olduğunu düşünüyordu ve Kenan iyileştiği zaman eskiden yaşadıkları o mütevazi evlerine taşınmaya karar verdi. Ama Perihan’ın aklında o sahibi belli olmayan anahtar geliyordu.
Nihayet Kenan uyanıyor ama şiddetle Perihan’ı istemediğini söylüyor, Perihan bundan çok etkileniyor ve artık Kenan’ın kendisini sevmediğini düşünüyordu.
Bu arada Vecdi Bey ,üst kat komşusu Semiha’nın yanına gidip ona Perihan’ı hâlâ ne kadar çok sevdiğini söylüyordu. Semiha buna inanıyor ve Vecdi’ye acıyor. Onun haklı olduğunu düşünüyordu. Doktorlar Perihan’a Kenan’ın yaptıklarının onun hastalığından dolayı olduğunu ve hastalığın onu bilinçsizleştirdiğini söylediler.
Semiha Vecdi’nin söyledik
Yorumlar
Yorum Gönder