Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İrtica ve Bölücülüğe Karşı Militan Demokrasi - Vural SAVAŞ

İrtica ve Bölücülüğe Karşı Militan Demokrasi - Vural SAVAŞ KİTABIN KONUSU Gelişen dünya düzeninde hızla kendine bir yer edinmeye çalışan Türkiye’nin, kuruluşundan günümüze geçirdiği sosyopsikolojik olayların etkisi altında varlığını koruyup geliştirme çabası yanında bunlara engel teşkil eden iç ve dış güçlere karşı sergilenecek tavırda demokrasinin ne anlam taşıdığı anlatılmaktadır. KİTABIN ÖZETİ Vural SAVAŞ, yani eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı görev yaptığı yıllarda pek çok dava ile ilgilenmiş, günümüz Türkiyesi’ni meşgul etmekte olan pek çok konuyu açıklığa kavuşturmuştur. Emekli olmasının ardından da görev süresince söylemek isteyipte kanunların izin vermediği pek çok anısını değişik belgelerle ortaya koymuştur. Kitapta çarpıcı örneklerin yanısıra ülkenin bir çok kurumuna kadar sızmayı becermiş amaçları, laik ve demokratik anlayış yerine kendi arzuları olan sistemi yani kanun dedikleri çağdaş anlayışla hiç bir noktada bağdaştıramayacağımız ilkellik kokan şer’i anlayış sistemi ...

GELİBOLU - BUKET UZUNER

GELİBOLU - BUKET UZUNER Kitabın Konusu :  Çanakkale Savaşları’nda ölen büyük dedesinin kayıp mezarını aramak için Gelibolu’ya gelen Yeni Zelandalı genç bir kadın ve Çanakkale Milli Parkı’nda bastonuyla dolaşan Türk Nine’nin akıllara durgunluk veren seksen beş yıllık sırrı… Osmanlı teğmeni Ali Osman Bey ile Anzak Er Alistair John Taylor’ın birlikte insanlığa verdiği dehşetengiz ders… Henüz hiçbir milletin tarih kitaplarında yer almasına izin vermeye hazır lmadığı büyük insanlık sınavı : Aynı adam aynı savaşta iki düşman ülkede savaş kahramanı olur mu? Kitabın Özeti :  Gelibolu kitabı ;dedesinin Çankkale savaşlarında ölmediğine inanan bir anzak torununun Gelibolu’ya gelmesiyle başlar. Kendisini oraya getiren rehbere Eceyaylası Köyü’ne gitmek istediğini söyler. Köye geldiğinde ise hem köyü hem de bütün dünyayı etkileyecek bir şeyler söyler.  Söyledikleri ise büyük bir Türk Gazisinin aslında Anzak olduğu ve onun dedesi olduğudur. İlk başlarda köylüler bu teze gülüp geçerler. ...

Yağmur Beklerken - Tarık Buğra

Yağmur Beklerken - Tarık Buğra KİTABIN KONUSU : Çok partili döneme geçişin halk üzerindeki etkileri.  KİTABIN ÖZETİ : Cumhuriyet Halk Fırkası döneminde şirin bir Anadolu kasabasında halkın yararlanabileceği güzel bir park açılışı yapılır. Bu açılışla kasabalıların halk fırkasına olan güven ve sevgileri perçinleşir.  Avukat Rahmi Bey kasabada büyümüş, küçük yaşta annesini ve babasını kaybedince hayatının sonraki dönemini amcası ve onun ailesiyle geçirmiş birisidir. Eşi ve iki çocuğuyla şirin kasabada sade ve huzurlu bir hayat sürmektedirler.  Rahmi Beyin amcası Rıza  Efendi kasabanın sevilen ve sayılan bir simasıdır. Bu güzel geçen günlere gölge düşürecek, bu mutlu insanların arasına kırgınlıklar sokacak bir gelişme olur.  Gazi Paşa’nın bizzat kendi isteğiyle kurulacak olan yeni bir siyasi partiden bahsedilmeye başlanır.  Bu söylentiler yanında kasabadan partiye kimlerin olumlu bakıp katılacağı merakla gözlenmektedir. Kasabanın sevilen adamı avukat Rahmi’ye ...

Dağların Gözyaşları II. Cilt - A. Necati Ulunay UCUZSATAR

Dağların Gözyaşları II. Cilt - A. Necati Ulunay UCUZSATAR    II. BÖLÜM. Teröristlerin Irak tarafına geçtikleri ve bunu haber alan komando komutanı Kemal YÖRÜKOĞLU’nun Barzani peşmergeleriyle buluşma ve bu peşmergelerin anlattıklarına, göre peşmergelerle beraber nasıl savaştıkları anlatılıyor. Bu arada Komando Birlik Komutanı’nın çatışmalarda eline geçen sağ teröristlerin anlattıkları, komandoları bir kez daha hırslandırıyor. Çünkü Türk askeri ona hiç zarar vermemiştir.  Komandoların zor iklim şartlarında nasıl bir mücadele örneği ortaya koyduğu anlatılmakta; ve ele geçirilen dağlardaki diğer aç ve sefil olan eşkiyaların inlerini öğrenen komandoların onlara verdiği ders anlatılmaktadır.  Ayrıca Komando Birlik Komutanının eline geçen isimler, kodların titizlikle incelenmekte olduğu ve bunların ışığında tüm bilgilerin değerlendirildiği ve operasyonlarda kullanıldığı anlatılmaktadır. Bu kısımda İran gizli servis subaylarının bir militan olan Hamza’yı Ocak 1996 yılında al...

Dağların Gözyaşları I. Cilt - A. Necati Ulunay UCUZSATAR

Dağların Gözyaşları I. Cilt - A. Necati Ulunay UCUZSATAR I. BÖLÜM . İyi bir askeri ve tarih eğitimi almış olan A. Necati Ulunay UCUZSATAR; askeri eğitimini Dağ Komando Okulu, Kara Harp Akademisi, İngiltere Kraliyet Kurmay Koleji ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde tamamlamış olup, aynı zamanda da Marmara Üniversitesinde Tarih Bilimi dalında doktora yapmıştır. Yurt içi ve yurt dışı birçok görevde bulunan UCUZSATAR, Dağların Gözyaşları I. Cilt’inde; geçmişte yaşayarak tecrübe edindiği ve tarihi gerçeklerle bütünleştirdiği PKK gerçeğini, bu gerçeğin arkasındaki iç ve dış güçleri ele almıştır. Kitapta anlatılanları şu başlıklarda toplayabiliriz; 1. Eğitimsizlik, cehalet ve insanlara etkileri, 2. Dış güçlerin PKK ve Güneydoğu politikası, 3. Hükümetlerin uygulamış oldukları yanlış politikalar, 4. Ekonominin etkisi Temelde amaç; özlü bir tarihi geçmişe sahip olan Türkler'in bölünmesi, parçalanması ve yutulmasıdır. Buradan yola çıkarak, ne zaman ki ülkeler ekonomik ve siyasi otoritelerini s...

DÖNÜŞÜM - FRANZ KAFKA

DÖNÜŞÜM - FRANZ KAFKA KİTABIN KONUSU: Dönüşüm adlı anlatı, yazarın anlatım sanatının gerçek anlamda doruklarına ulaştığı bir yapıttır. Küçük burjuva çevrelerindeki tiksindirici aile ilşkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen anlatı, aynı zamanda genelde toplumun kalıplaşmış, işlevini çoktan yitirmiş olan akışına bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı biçimde dile getirir.  Gregor Samsa’nın başkalaşması, bir böceğe dönüşmesi, salt bir çarkın kaskatı dişlisi, eleştirmeyen, ama yalnızca boyun eğen bir toplum teki olmaktan çıkma anlamı taşır; böylece böcekleşen’in yazgısı, elbet toplumca dışlanmaktır. KİTABIN ÖZETİ:  Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. İlk başta gördüklerinin gerçek olduğunu inanmak istemez ancak yatağından kalkmak isteyince buna inanmak zorunda kalır. O artık dev bir böcektir. Her sabah işe gitmek için bindiği tren saat altıda hareket etmektedir; bu yüzden en geç saat beş...

HEPSİNDEN ACI - HALİT ZİYA UŞAKLIGİL

HEPSİNDEN ACI - HALİT ZİYA UŞAKLIGİL KİTABIN KONUSU:  ‘Hepsinden Acı’ içinde kısa hikayelerin olduğu bir kitaptır. Genelde bu hikayelerin konusu insanların başından geçen acılı, dramatik olaylardır. KİTABIN ÖZETİ: Galip Ferruh : Heyecan dolu, zeki, genç bir adamdır. Kötü bir hayat kadınına aşık olur ve onunla yaşamaya başlar. Hayat hiçde Ferruh’un umduğu gibi gitmez. Hikaye ferruh’un kadını öldürmesiyle sonuçlanır. Dilhoş Dadı:Yazar küçük bir çocuk iken Dilhoş adında zenci bir dadısı vardır. Dilhoş dadı onu her türlü olumsuzluklara karşı ve anne babasını cezalarına karşı korur. Dilhoş dadı ile yazar arasında mükemmel bir sevgi bağı vardır. Fakat bir gün dadı hastalanır ve evden uzaklaşmak zorunda kalır. Bu olay onu üzüntüye sokacaktır. Katina : İstanbul’da yaşayan zengin bir Rum kadınıdır kocasının ölümü onun hayatında fazla bir değişime sebep olmayacaktır. Hayatını mutlu bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Zehra : Çok güzel ve genç bir kızdır. Babası ölmüş, annesi ve dayısıyla...

Ölü Ruhlar - Abbas Maroufi

Resim
2007 yılında İngiltere'de en iyi yüz kitap arasına giren "Ölü Ruhlar", insanın yalnızlık duygusunun altında yatanları oldukça sert bir şekilde bize gösteriyor. İran'da bembeyaz karlar altında bir şehir... Sert bir iklimin, çetin doğasında, buz tutmuş öfkelerine hapsolmuş, yalnızlıklarında kaybolmuş, kendi kendini tüketen bir aile... Ve bu aileyi oluşturan bireylerin, okuyanların yüreğini titreten buruk hikâyeleri. Ödüllü İranlı yazar Abbas Maroufi, okurlarına büyülü bir senfoninin eşliğinde her karesini gözlerinizde canlandırabileceğiniz görsel bir anlatımla tam bir edebiyat şöleni yaşatıyor. Evet, itiraf etmeliyiz ki "Ölü Ruhlar" bir şaheserdir. Yazar : Abbas Maroufi

1844 El Yazmaları - Karl Marks

Resim
1843-46 Marx´ın klasik iktisatçılarla ilk tanıştığı yıllardır; bu süre içinde Marx, burjuva iktisadının kavramlarını burjuva iktisadına karşı kullanmak diye tanımlayabileceğimiz bir yöntemle uzun, bir kısmı kaybolmuş defterler doldurur. 1844 El Yazmaları burjuva politik iktisadını ve burjuva iktisat sistemini eleştiren "genç" Marx´ın ilk iktisadi araştırmalarının müsveddeleridir. Marx 1844 Elyazmaları'nda paranın iktidarının her değeri aksine döndürdüğünü söylerken, ilkin "sadakati sadakatsizliğe çevirir" diye başlar saymaya: "Aşkı nefrete, nefreti aşka, erdemi fenalığa, fenalığı erdeme…" diye devam eder. 1932 yılına kadar yayımlanmayan bu müsveddeler ücretli emeğin insanı nasıl yabancılaştırdığının ele alındığı olgusal bir analizdir. Metin boyunca Rousseau´nun, Feuerbach'ın, Proudhon'un, Hegel´in etkilerini takip ederken, Marx´ın klasik iktisatçılarla (Adam Smith, Ricardo, Sismondi, Say...) yürüttüğü tartışmaya da şahit oluruz. Sosyal bilimci,...

Empati - Adam Fawer

Resim
Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemitir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. V Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın. EDEBİYAT, BİLİM VE FELSEFE RUHUNUZA AKACAK, OKUDUKÇA BAĞLANACAK, BAĞLANDIKÇA OKUYACAKSINIZ... Yazar : Adam Fawer

Olasılıksız - Adam Fawer

Resim
BİTİRMEK İÇİN YARINI, BAŞKASINA ANLATMAK İÇİN BİTİRMEYİ BEKLEMEYECEKSİNİZ. 'Olasılıksız demek yetersiz kalacaktır. İnsanı adeta büyüsü altına alan bu hikayede, Adam Fawer, bilim, felsefe, entrika ve maceradan ortaya bir başyapıt çıkarmış." Clive Cussler 'İlk cümleden itibaren bağlanıp kaldım; sayfaları, floş royal tutturmaya çalışan bir kumarbazın kartlarını açtığı gibi çevirdim. Olasılıksız, insanı düşündüren matematik teorilerini ve maceranın albenisini dahice birleştiren, okura Michael Crichton ve Robert Ludlum'u hatırlatan bir kitap. Gerçekten kaçırılmaması gereken bir zevk.' Ben Mezrich, 'Mekanı Batırmak' ve 'Çirkin Amerikalılar'ın yazarı '…hikayenin sonunda, bir yandan şizofreninin gerçek nedenlerini düşünürken, bir yandan da tek bir hareketin bir insanın hayatını ne kadar değiştirebileceğine şaşırıyor olacaksınız. Olasılıksız, beğeniceğinize gözümüz kapalı iddiaya girebileceğimiz bir kitap.' People Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bi...

Tekeşlilik - Adam Phillips

İki kişiden ancak arkadaş olur; çift üç kişiden oluşur." Edebiyatımızı, şarkılarımızı, felsefemizi ve hatta politik düşüncemizi belirleyen temel kavramların hepsi aslında tekeşlilik tarafından içeriliyor: Sevgi, ihanet, sadakat, saygı, kıskançlık, bağlılık, arzu, yalan, kural, ev, ceza, özgürlük, ahlak, merak, görev, suç, özgürlük. Phillips ciddi, psikanalitik bir yaklaşımla alaycı, denemeci bir yaklaşımı birleştiriyor tekeşliliğe bakarken. "Dışlama" üzerine kurulmuş gibi görünen bu yapının aslında daima kendisinden başka şeyleri içereceğini, sadakatin ihanete, bağlılığın sadakatsizliğe durmadan dönüşeceğini, ve tanımı gereği "iki kişilik" bir kurum olan tekeşliliğin ebedi bir "üçüncü" olmadan yapamayacağını söylüyor. Yazar : Adam Phillips

Asi Gezegen Tyrann - Isaac Asimov

Resim
…Autarque dehşet içinde Rizetté dönerek haykırdı: - Hain! - Hayır efendim, ben hain değilim. Asıl hain Widemos Raucherin’e ihanet eden ve onun ölümüne sebep olandır. Bunu siz kendi ağzınızla söylediniz. Öyle ki yalnız ben değil, ekipte bulunan herkes duydu. Ve artık tüm ekip sizin nasıl bir insan olduğunuzu anlamış bulunuyor… - Ben sizin Autarque’nizim. - Aynı zamanda gelmiş geçmiş hainlerin en büyüğü! Autarque bir süre konuşmadı, sonra iradesinin en son kalıntılarını da kullanarak tehdit edici bir tonla: - Bunlar doğru olsa bile ne çıkar? dedi. Bana bir şey yapamazsınız. Keşfedecek bir gezegenimiz daha var: Asilerin Gezegeni. O gezegenin koordinatlarını da yalnız ben biliyorum… Yazar : Isaac Asimov KİTAP İNDİR ve OKU

..Ve Papağan Fıstık Dedi - Alfred Hitchcock

Resim
Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor, arada bir çakan şimşekler karanlığı yarıp ortalığı gündüz gibi aydınlatıyordu. Bir an durdu. Önü sıra yürüyen beyazlar giyinmiş karısının hayalini kaybetmişti. Sonra yeniden koşmaya başladı. Ansızın mezarlığa girdiğini farketti. Yapılacak hiçbir şey yoktu. Koşması, durmadan koşması ve yetişmesi gerekti. Hızla koştuğu ve tam yetişiyorum sandığı bir anda mezarlığın vahşi otlarla kaplı toprağının içinden bir el dışarı uğradı ve mengene gibi ayakbileğinden kavradı. Yazarlar: Joan Vatsek, Rice Day, Paul Eiden, Jack Finney, William Sambrot, Roger Arthur, F. Tennyson Jesse Yazar : Alfred Hitchcock

Asker Kaçağı - Savaşa Karşı Bilimkurgu Öyküleri

Resim
Philip K. Dick, Alfred Bester, William Tenn, Katherine MacLean, Stanislaw Lem, Eric Frank Russell ve Müfit Özdeş'in öykülerinin yer aldığı Asker Kaçağı "yeniliğini hiç kaybetmeyen" klasik bir bilimkurgu seçkisi. İlk yayım tarihinden 20 yıl sonra yeniden meraklılarının karşısında. "Savaşa ve militarizme karşı bir öyküler derlemesinin bilimkurgu alanından seçilmesinin anlamı nedir? Edebiyatta bilimkurgu dışında da antimilitarist olunabilir kuşkusuz. Ancak bilimkurgunun büyük bir avantajı var: Gündelik yaşamımıza sorgulanmaz bir biçimde yerleşmiş olan savaşperverliği, militarizmi, üniforma, emir-kumanda ve dayak biçiminde bir parçamız olan askerliği doğası gereği, çok daha rahat bir biçimde yadırgatabilir bilimkurgu. Bunu bir robot-masalı biçiminde yapabilir, asker kafasıyla açık açık dalga geçebilir, ya da beraberce kendi gezegenlerine ihanet ederek ölümü seçen bir Arzlı ile, tonlarca ağırlığıyla bize şekilsiz görünen bir Jüpiterli'nin acıklı öyküsünü anlatabilir. ...

Zindan Adası - Dennis Lehane

Resim
"Dennis Lehane'in Zindan Adası romanını okumak bir çılgınlık, şiddet ve yanılgı kabusuna girmek demek. Romanı bitirmekse -finaliyle ilgili bir ipucu vermek bile suç olur- yolunu şaşırmak, belki öfkelenmek ve sonunda usta bir öykü anlatıcısının, zihnimizi darmaduman etme yeteneği üzerine kafa yormak demek. Edgar Allan Poe'yu geri getirebilsek ve ona bugünün postmodern hile torbasını versek, bize Zindan Adası kadar beklenmedik ve huzursuz bir öykü anlatırdı." - The Washington Post- "Şunu iyi bilin: Lehane'in yeni romanı çok beğenilen ve çok satan kitabı Gizemli Nehir'in mirasına son derece sadık ancak öyle şaşırtıcı bir finale bağlanıyor ki, şimdiye kadar yazılmış, estetik açıdan en doğru çözümlenmiş romanlardan biri olarak tarihe geçecek." - Publishers Weekly- "Adada atmosfer gayet karanlık ve kasvetli. Teddy ve Chuck, adam avcılığı ve Ashecliffe'in berbat tıbbi personelini soruşturma görevine bağlı kaldıkları sürece, rollerini kas gücü ve za...

...Ve Sonra Hiç Kalmadı

Resim
Sonra bin sekiz yüz kalmıştı. Sonra bin altı yüz. Ve sonra hiç kalmadı... "O sıralarda, yani bundan üç ila beş yüz yıl önce daha iyi başka diyarlar olabileceğini düşünen her aile, her grup, her inanç sahibi ya da her klik yıldız yollarına düştü. Tedirginler, hırslılar, halinden hoşnut olmayanlar, garip kişiler, topluma uyum sağlamayanlar, kıpır kıpır kurtlu kaşarlar ve sadece meraklı turşucular: düzinelerle, yüzlerle, binlerle gürül gürül gittiler."

Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz

Resim
Tarih yeniden mi yazılacak? Kadim Türkler tüm insanların ataları mı? Onlar bin yaşına kadar yaşayarak, uzun yaşamın sırlarını öğrenmişler miydi? Tüm dinler onların Tengri dininden mi türedi? Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammet ve Buda Türk müydü? "Işık doğudan gelir" ne anlama geliyor? Türkler gelecekte insanoğlunun kurtuluşunda nasıl bir rol üstlenebilirler? Amerika´da doğan ve daha sonra Meksika´ya yerleşen bir yazar, eşinin ani ölümünden sonra ruhunun hep yanında olduğuna ve destek verdiğine inanarak insanlığın ve dünyanın daha iyiye gitmesi için ne yapılması gerektiği konusunda araştırmalar yapmaya başlıyor. Özellikle, Hıristiyanlığın kökenlerini araştırarak işe başlıyor ve çok ilginç bir şekilde araştırmaları onu Türklerin ayak izlerine götürüyor. İlk insanların Türklerle başlayıp daha sonra dünyaya dağıldığını ve ilk konuşulan dilin Türkçe olduğunu, bilimin, felsefe ve dinin yine Türklerden başladığını söylüyor. İnsanların güneşsel enerjiyle nasıl senkronize ya...

Aşkın Celladı - Irvin D. Yalom

Resim
Elinizdeki bu kitapta, psikoterapist Irvin D. Yalom'un yalnızlık, ölüm korkusu, yaşama amacımı yitirme gibi, aslında hiçbirimizin tamamen kaçamayacağı temel insanlık kaygılarından rahatsız olan hastalarıyla yaptığı çalışmalardan seçtiği, on ilginç öykü bulacaksınız.

Aşkın Metafiziği

Resim
Aşkın (Cinsel Sevginin) Metafiziği, insanın, türün bir “bireyi” olarak kendi dışında bir yerde ve geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun çaresiz edilgen aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. “Oyunun” senaristi olmasa da amaçlarının farkında olan ödünsüz merci, irade'dir. İrade, bütün canlı türlerin ideal tipinin korunup hayatta kalmasını sağlama kaygısı taşır. Türün bireyi (insan-hayvan) içine irade tarafından içgüdü halinde yerleştirilmiş dürtülerin doyum taleplerinin edilgen hizmetçisidir. Türün korunup devam etmesi bakımından tayin edici önem taşıyan “cinsel dürtü”nün tamamlayıcısı “cinsel sevgi”nin, dikkatle değerlendirilmesi gereken mutlak ya da nispi özellikleri, uyulması gereken kuralları vardır; bu oyun kurallarını, “türün aleyhine” sonuç almaksızın, kimse ihlal edemez. Aşkın Metafiziği: Kör iradenin tutsaklığı.

Aşktan da Üstün 50 Film

Resim
İçinde bulunduğumuz sinema atmosferi, iyisi kötüsü ile birçok tuzağı, tuzaklardan kaçış yolunu, kurtuluş ve mahvoluş alanlarını barındırıyor. Arka Pencere, yaşadığınız bu bina içinde sizin kurtuluşa ya da mahvoluşa kaçış noktanız olabilir. Oradan ihtiyacınız olan her türlü mühimmatı gizlice evinize taşıyabilirsiniz. Komşularınızı ve gizli kalmaya mahkum cinayetlerini izleyebilir, türlü türlü iyiliğin, hinliğin ve icraatın peşinde koşabilirsiniz. Yeter ki işinizi 'aşktan da üstün' bir duyguyla yapıp, sonunda aşkın her şeyi sarıp sarmaladığını fark edin... Kanımca, kötü eleştiri iyi eleştiriyi kovar. Dolayısıyla iyi eleştirinin ve sinema aşkının gövermesi için bu seçkiyi önemli bulduğumu belirtmem gerek. Seçkinin ileride yayımlanacak öteki yazılarla daha da gelişip büyüyeceğini, bize başka arka pencereler sunacağını umuyorum. Derviş Zaim Sinema hakkında yazmak ile sinema yapmak aras?ndaki ayrım bizim için çok önemli değil. İşin gerçeği, bugün filmler hakkında konuşmaktan en çok z...

Ateistin Kutsal Kitabı

Resim
Düşünüyorum, o halde ateist miyim? Bu gezegendeki rolümüz ne? Hakikat nedir? İnanç ya da iman nedir? Şüphe etmek bir trajedi midir? Şüphe ve belirsizlikle yaşanabilir mi? Her şey bir yanılsamaysa?.. Ateist'in Kutsal Kitabı bir felsefe, düşünce ve aforizma kitabı. Önemli bölümü kurmaca yapıtlardan alınan bu aforizmalar, okura kendi hesaplaşması için bir şans veriyor. Hemingway'den Marquis de Sade'a, Napoléon'dan Freud'a, Schopenhauer'a, Benjamin Franklin'e, Nietzsche'ye, Frank Sinatra'ya, Camus'ye, Fidel Castro'ya, Asimov'a...

Ateş Yakmak - Jack London

Resim
Bir kitap yazabilmek için insanın önce anlatacak bir şeyleri olmalı. İşte Jack London'ın inanılmaz başarısını sağlayan nedenlerden biri buydu. Kısacık yaşamı boyunca bin türlü şey görmüş, her boyaya boyanmıştı.  Denizcilik, rıhtımlarda hamallık, inci avcılığı etmiş, kuzeyde, en uzak yerlerde, ayı balığı avına çıkmıştı. Dünyanın yarısını, adım adım, bir serseri olarak gezmişti; sonradan, bu gezintilerini kitaplarında anlattı.  Çoğu zaman aç dolaşır, parklarda, sıraların üstünde, samanlıklarda, arabaların içinde uyurdu. Kuru toprak üstünde yaptığı geceler pek çoktu.  A.B.D'de yüzlerce kez tutuklanıp cezaevine atıldı, ayrıca Meksika'da, Mançurya'da, Japonya'da, Kore'de çeşitli cezaevlerine girip çıktı. Üç öyküsünü çıktı. Üç öyküsünü içeren Ateş Yakmak yazarın memleketimizde en sevilen kitaplarından biri olmuştur.

Ateş Yolu - Stephen King

Resim
Hiç düşünmediğimiz bir zamanda ve ne olduğunu anlamadan artık bir karabasanın ortasında başrol oyuncusu olabiliriz ve cinnetin esrarengiz gücü yakaladı mı birkez, artık kurtuluş yoktur. Tıpkı Stephen King'in bu romanındaki kahramanı gibi...

Esrarlı bir vaka (Une ténébreuse affaire) - Honoré de Balzac

Esrarlı bir vaka (Une ténébreuse affaire), Honoré de Balzac'ın romani (1841), insanlık komedyası'nın (la Comédie humaine) "Siyasal yaşamdan sahneler" bölümünde yer alır. Senatör Clément de Ris' nin imparatorluk döneminde kaçırılışı, biçimsel nitelikleri ve yazarın yarattığı kadın kahraman Laurence de Saint -Cygne ile ilgi çeken bu yapıtın yazılmasına neden olmuştur.

Asi Gezegen Tyrann - İsaac Asimov

Resim
…Autarque dehşet içinde Rizetté dönerek haykırdı: - Hain! - Hayır efendim, ben hain değilim. Asıl hain Widemos Raucherin’e ihanet eden ve onun ölümüne sebep olandır. Bunu siz kendi ağzınızla söylediniz. Öyle ki yalnız ben değil, ekipte bulunan herkes duydu. Ve artık tüm ekip sizin nasıl bir insan olduğunuzu anlamış bulunuyor… - Ben sizin Autarque’nizim. - Aynı zamanda gelmiş geçmiş hainlerin en büyüğü! Autarque bir süre konuşmadı, sonra iradesinin en son kalıntılarını da kullanarak tehdit edici bir tonla: - Bunlar doğru olsa bile ne çıkar? dedi. Bana bir şey yapamazsınız. Keşfedecek bir gezegenimiz daha var: Asilerin Gezegeni. O gezegenin koordinatlarını da yalnız ben biliyorum…

BİLGİLER KİTABI - Constantin von Barloewen

Resim
André Gide'le, Henry James'le, Marcel Proust'la, Walt Whitman'la, Ralph Waldo Emerson ya da Henry D. Thoreau'yla esaslı söyleşiler bugün elimizde olsaydı ne kadar mutlu olurduk! III. bin yılın eşiğindeki çağımızın büyük düşünce insanlarının sözlerini gelecek kuşaklar için kaydeden görsel bir "kültürlerarası kütüphane" fikri böyle doğdu. Geçen yüzyıla her biri kendi alanında derinden damga vurmuş olan önde gelen kişileri seçtik. Ama bakışımızı daima yirmi birinci yüzyıla yönelttik. Sanat, edebiyat, dinsel ve kültürel bilimler, antropoloji, doğa bilimleri, müzik alanlarında, disiplinlerin sınırlarını aşan bu şahsiyetler bilginin sınırlarına dek uzanmalıydılar. Önceki on yıllarda büyük etkide bulunmuş olan ve hâlâ da etkide bulunmaya devam eden, entelektüel dünyaya damgasını vurmuş figürleri bir araya getirmeliydik. Bu erkek ve kadınlar dünya uygarlığının merkezi sorunlarına, çağlarının "entelektüel durum"unun temel sorunlarına açık olmalıydılar. Yi...

Milletlerin Zenginliği - Adam Smith

Resim
Adam Smith (1723-1790): Çağının önde gelen ahlâk felsefecilerinden biri ve bu yıl yayımının 230. yılı kutlanan ve "İktisatın açılış kitabı" Milletlerin Zenginliği (1776) ile kalıcılaşmış bir 18. yüzyıl düşünürüdür. Elinizdeki baskıysa, bu önemli yapıtın Türkçedeki ilk ve tek eksiksiz çevirisi olmasının yanısıra, Prof. Dr. Gülten Kazgan'ın kapsamlı sunuşuyla da farkını ortaya koymaktadır. Haldun Derin (1912-2004); Atatürk, İnönü ve Bayar dönemi anılarını kitaplaştırdığı Çankaya Özel Kalemini Anımsarken: 1933-1951 'den (1995) Shakespeare, Adam Smith ve Orwell çevirilerine, bürokrasimizin en önemli çevirmen-yazarlarındandır. Milletlerin Zenginliği ise , bugün çevirmeninin elinden çıktığı biçimiyle yayımlanışıyla da bir "vasiyeti" yerine getirmektedir. Yazar : Adam Smith

Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri - Abdülbaki Gölpınarlı

Resim
Büyük Devrimci Atatürk'ün önderliğindeki Türkiye'de, 1927-1931 yıllarında, ilkokulların 3., 4. ve 5. sınıflarında okutulan Din Dersleri kitaplarını, tek bir kitapta toplayarak sunuyoruz. Kitapların başlığında, "Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri" yazıyor. Bu başlık şöyle de okunabilir: Kemalist Cumhuriyet'in çocuklarına öğrettiği din dersleri... Örneğin 3. sınıf kitabının başında yer alan, Din Dersleri Programında, şu talimat yer almaktadır: "Yalnız tarihi hakikatler söylenecek, mucizelerden ve harikulade menkıbelerden bahsolunmayacaktır." 5. sınıf kitabının "Din İşleri Dünya İşlerinden Ayrıdır" başlıklı bölümü ise, Cumhuriyet Devrimi'nin laiklik anlayışını, çok güzel anlatmaktadır. İslamiyette ruhban sınıfının bulunmadığı sürekli vurgulanmaktadır.     Din Dersleri, dini imanla birlikte, milli imanı ve Cumhuriyet Devrimi'ne bağlılığı işlemektedir. Vatan ve millet sevgisi, bilimin yol göstericiliği, akılcılık, bağnazlığın ve hurafenin red...

100. Yılında Jön Türk Devrimi - Sina Akşin & Sarp Balcı & Barış Ünlü

Resim
Önsöz Tarihimizin çok önemli bir dönüm noktası olan II. Meşrutiyet’in 100. yıldönümünü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi büyük bir kongreyle kutlamayı hayli önceden kararlaştırarak işe girişti. 28-30 Mayıs 2008 tarihlerinde fakültemizde gerçekleştirilen “1908-2008: Jön Türk Devriminin 100. Yılı” başlıklı uluslararası kongrenin programında açılış bildirileriyle birlikte 79 bildiri yer alıyordu (bazı gelmeyenler dolayısıyla kimi bildiriler sunulamadı). Toplantı Aykut Kansu, Feroz Ahmad, Norman Stone, Orhan Koloğlu, Herkül Millas, Taner Timur ve benim katıldığım açık oturumla son buldu. 31 Mayıs’ta da Beypazarı’na bir gezi yapıldı. Kongreyi aşağıda üyelerinin adları bulunan Düzenleme Komitesi örgütledi. Hemen belirteyim; ben başta görünmekle birlikte işleri yürütenler genç arkadaşlardı. Ben daha çok “gemi aslanı” rolünü üstlendim. Sevgili Dekanımız Prof. Dr. Celal Göle yakın ilgi ve katkılarını bizden hiç esirgemedi. Mali desteği için TC Başbakanlık Tanıtma Fonu’na ve Sayın B...

Steve Jobs - Walter Isaacson

Arka Kapak "...Ama bu işi yapmak istememin tek sebebi şu: dünyanın Apple'la daha güzel bir yer olacağını düşünüyorum." Steve Jobs, tekrar Apple'a dönmesi için yapılan teklifi değerlendirirken... Çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, Apple'ın kurucularından Steve Jobs'ın, kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış tek biyografisini sunuyor.  Jobs'la iki yıldan uzun süre boyunca yapılan kırktan fazla röportajın -ayrıca yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, hasmıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla yapılan görüşmelerin- temel alındığı bu kitap, kusursuzluk tutkusuyla ve azmiyle altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış yaratıcı bir girişimcinin inişli çıkışlı hayatını ve güçlü kişiliğini anlatıyor.  Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar dijital çağ ekonomileri kurmaya çalışırken, Jobs yenilikçiliğin ve uygulanabilir hayal gü...

Dokuzuncu Hariciye Koğuş - Peyami SAFA

Dokuzuncu Hariciye Koğuş - Peyami SAFA KİTABIN KONUSU: Romanın kahramanı, dokuz yaşından beri hastadır. Bu hastalık onda derin bir üzüntü yaratmıştır. Olaylar bu çerçevede gelişir. KİTABIN ÖZETİ:  Romanın kahramanı çok küçük yaştan beri çektiği hastalık dolayısıyla gitmiş olduğu hastahaneden bitkin bir şekilde ayrılır. Doktor, dizindeki hastalığın bacağının kırılmasına sebep olacağını bildirmiştir. İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde annesiyle yalnız oturmaktadır. Annesine bu haberi pek vermek istemez; fakat başka çaresi yoktur. Annesini üzmek istemediğinden hastalığının gerçek durumunu ondan saklar. Ertesi gün uzaktan akrabaları olan Paşa’ya Erenköy’e gider. Çocukluğundan beri arkadaş oldukları Paşa’nın kızı Nüzhet ile aralarında bir yakınlık vardır. Doktor Ragıp adında bir doktor Nüzhet ile evlenmek istemektedir. Bu evliliğe yalnız yengesi taraftardır. Kendisi ise Nüzhet’in otuz beş yaşındaki bir insanla anlaşamayacağını düşünmektedir. Yengesi Nüzhet ile aralarını açmak içi...

İNCİ - John STEINBECK

İNCİ - John STEINBECK  KİTABIN KONUSU:  Yoksul bir denizcinin bebeğini bir akrebin sokması ve ardından büyük bir inci bulmasıyla gelişen olaylar. KİTABIN ÖZETİ: Pedro; Salinas’ta, deniz kıyısında, saz evlerde yaşayan yoksul denizcilerden biridir. Evleneli çok olmamıştır. İlk çocukları maalesef tedavi edemedikleri bir hastalıktan dolayı ölür. Artık umutları ikinci çocukları olmuştur. Bir sabah bebeği bir akrep sokar. Pedro hızla davranır ve akrebi öldürür. O ve eşi bebeği alır ve şehirdeki doktora götürürler. Doktor zengin ve acımasız bir insandır ve paraları olmadığını bildiği için çifti başından savar. Eve döndükten sonra Pedro, bambudan yapılmış kayığını alır ve inci avına çıkar. Kıyıdan açıldıktan sonra dalar ve dipten o güne kadar görülmüş en büyük incilerden birini çıkarır. Evine döner ve eşine gösterir. Bu inciyi satarak kazanacakları parayla bebeği tedavi ettireceklerini sonra onu okutup bu yaşamdan kurtulacaklarını planlarlar. O gün Pedro’nun kardeşi ve karısı da evler...

EYLÜL - MEHMET RAUF

EYLÜL - MEHMET RAUF KİTABIN  KONUSU Süreyya ve onun karısı Suat ve akrabaları olan Necip Bey ile aralarında geçen olayları anlatmaktadır. KİTABIN  ÖZETİ   Süreyya ve karısı Suat’ la birlikte babasının evinde oturmaktadır. Ama bu halden memnun değildirler. Babası hem yaşlı, hem dediği dediktir. Onun yüzünden her yaz  bir tane taş ocağına benzeyen köye gelirler ve orada sıkıntıdan patlarlar.  Suat bu arada başka olaylardan da sıkılmaktadır. Suat’ ın kardeşi Hacer  akrabası olan Necip Bey’ le gönül eğlendirmektedir. Hacer evli ve eşi de onun için herşeyini verecek nitelikte bir eştir.  Daha sonraları Suat ile Süreyya birlikte mutlu bir şekilde yaşayabilmenin yolunu aramışlar ve bulmuşlardır. Suat Hanım gizlice babasından para isteyip eşi için bir yalı kiralar. Kocası bu duruma çok sevinir.  Necip de hem dostarı hemde akrabaları  olarak Suat ve Süreyya’ nın yanına gelir. Süreyya için yelkenle gezmek ve balık tutmak vazgeçilmez bir zevktir. S...

Aradığım Kitap İşte Bu - Erdinç Üstündağ

Resim
Aradığım Kitap İşte Bu - Erdinç Üstündağ  Siz sorgular mısınız? Ben sorgularım. Herkese de sorgulama yapmasını öneririm. Hem de her konuda… Karar vermeden önce mutlaka. Sorgulamada, gerçekler bütün çıplaklığıyla karşınıza dikiliverir çünkü.  Sporcunun benzini psikoloji Örneğin ön elemeyi geçemeden gazetelere televizyonlara "biz final oynamak istiyoruz" tarzındaki cümleler, bir psikolojik dengesizliktir. Bu ne konuştuğunu bilmemektir. Bu bir psikolojik sorundur.  Bu söz konusu spor camiasının psikolojik olarak bir çöküntü içersinde olduğunun belirtisidir. Daha ön elemedeki rakibini analiz etmeyen bir kişi finalden bahsediyor. Böyle bir söylem olabilir mi? Bu da seyirci baskını oluşturuyor.  Seyirciyi bu denli hayalden de öte, hayali bile güç olan mevzulara odaklamayacaksınız. Sporcu, adrenalini yüksek maçlarda ne kadar çok oynarsa o kadar tecrübe kazanır. Bu de kendisini otokontrol etmesini sağlar.  Sporcu bazen kendisini kendi inandığı bir şeyle de motive edebil...