SON TREN - ESAT MAHMUT KARAKURT
SON TREN - ESAT MAHMUT KARAKURT
KİTABIN KONUSU :
Kitap Nevzat adındaki kötü bir kadınla çok yakışıklı ve aynı zaman da çok namuslu bir genç olan Rıdvan beyin tanışması sonrası yaşamış oldukları bir çok kötü durumu anlatmaktadır. Rıdvan bey tanışmış olduğunuz kişilerle hemen dostluk kurmamanız gerekiyor mantığını tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor ve aynı zamanda da olaylar her ne kadar kötü gidiyor olursa olsun siz iyi niyetli iseniz her zaman kazanan olursunuz mantığını doğrularcasına bir olay yaşıyor…
KİTABIN ÖZETİ :
Rıdvan Şaner bir kadını çok kolay etkileyebilecek kadar genç, yakışıklı, bir öğrencidir. Öğrenimini Fransa’da sürdürdüğü esnada evli bir kadınla tanışır ve onu çok sever. Yasak bir aşk yaşamış olduğunu kendisi de bildiği için, İstanbul’a, geldiği bir zaman İzzet bey adında bir avukatın yazıhanesine gider.
Ondan kendisini altı aylığına hapishanede yatıracak bir suç öğrenmek ister. Bu soruya şaşıran avukat kendisinin tam olarak neden böyle bir teklifte bulunduğunu anlayamamıştır. Nedenini sorduğu zaman aldığı cevap üzerine bu gencin ne kadar onurlu bir kişi olduğunu anlar.
Aldığı cevap şöyle idir:
-“Ben bir kadını seviyorum, ama sorun kadını seviyor olmam değil, sorun kadının evli olması. Hayatta onun için yapamayacağım hiçbir şey yoktur, bundan dolayı da kötü bir şey yapmaktan korkuyorum. Eğer 6 ay gibi bir süre hapishanede yatarsam kendimin onu unutacağını düşünüyorum” der.
Tüm bu olup bitenleri dinleyen İzzet beyin karısı, Nevzat hanım, bayağı bir şaşırmıştır. Bu alımlı ve güzel kadın, gencin yakışıklılığından etkilenmiş olsa gerek ki onu bu konu hakkında daha detaylı konuşmak için akşam yemeği için evine davet eder.
Genç böyle bir teklifi kadının, kocasının yanında almasına şaşırır fakat istemeyerek de olsa kabul eder. Kısa bir süre sonra Nevzat hanım’la Rıdvan bey beraber çıkarlar, çünkü İzzet beyin işi vardır.
Onlara kendisinin sonra geleceğini söyler. Ev Çamlıca’da çok ıssız bir yerde ve çok korkutucu bir görünüştedir. Dışarıda insan yiyecekmiş gibi duran bir kaç tane köpek vardır. Eve vardıklarında kadın kendi güzelliğiyle genci etkilemek ister ama Rıdvan bey onurlu ve şerefli bir kişi olduğu için kadından daima kaçınmaktadır.
Rıdvan bey onurlu bir kişi olduğu için yasak bir aşktan kaçınmak maksadıyla geldiği o yazıhanede tanıştığı evli ve kendinden oldukça büyük bir kadınla kesinlikle nefsi doğrultusunda hareket etmeyecektir. O gece avukat eve gelmeyeceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine Rıdvan bey evden gitmek ister ama geç bir vakit olması ve o saatte vapur bulamayacağından dolayı kadının ısrarı üzerine, kadının yatak odasının yanında bir odada yatar. Kadın gecenin bir vakti kalkar ve erkeğin yanına gider. Uyuyamadığını, biraz konuşabileceklerini söyler. Rıdvan bey kadının bu hareketini hoş karşılamaz ama bir şey de yapamaz.
Kadın kendi şehvet duyguları dahilinde hem konuşuyor hem de genç yakışıklının yatağına sokuluyor iken içeriye eli bıçaklı, suratında yara izleri olan, bir ölüyü andıracak derecede donuk suratlı bir adam girer.
Bu adam evin hizmetçilerinden ‘Akrep kuyruğu’ adında bir kişidir. Hizmetçi Rıdvan beyi kadına ilgi gösterdiği için öldürmek istediğini söyler. Çünkü Akrep kuyruğu hanımefendisini sevmektedir. Tam bu esnada kadın erkeğin ölmesini istemediği için çekmeceden çıkardığı bir tabancayı gence vererek bu çılgın adamı hemen vurmasını, aksi takdirde Akrep kuyruğunun çok iyi bir nişancı olması sebebiyle kendisini hiç affetmeden öldüreceğini söyler…
O gece olanlar Rıdvan beyin hayatını hiç istemediği bir şekilde değiştirir. Rıdvan bey eline aldığı silahın tetiğine hiç düşünmeksizin basar. Bu iri yarıadam aniden kanlar içinde yere yıkılır. Tüm bu olup bitenler bir kaç saniye içerisinde olmuştur. Kadın sanki hiçbir şey olmamış gibi soğuk kanlılıkla diğer hizmetçileri çağırır ve iniltiler içerisindeki adamı dışarı çıkartır.
Rıdvan bey odada yalnız kaldığı esnada kendinin nasıl böyle birşey yaptığını düşünüyor iken kadın içeriye girerek Akrepkuyruğu’nun öldüğünü söyler. Rıdvan bey hemen o evden çıkmak ve tüm bu olup bitenleri unutmak ister ama kadın buna izin vermez.
Kadın, ona ya bu cesedi de yanında götürmesini ya da kendinin tüm isteklerini karşılaması karşılığında cesedi yok edebileceğini söyler. Genç adam istemeyerek de olsa ikinci seçeneği kabul etmek zorunda kalır. O gece olanlardan sonra Rıdvan bey kadının isteği üzerine haftada bir gün kendini kadının kollarına bırakır.
Genç adam kadının evine gide gele bu evde yaşayanların bir kaçakçılık şebekesi olduğunu, kadının iffetsiz biri ve şebekenin başı olduğunu öğrenir. İzzet bey’in ise sadece göstermelik olarak nikahlı bir koca olduğunu öğrenir.
Tüm bu öğrendiklerini de polise söyleyememektedir; çünkü kendisi de bir adam öldürmüştür. Zamanla bu ziyaretler esnasında Nevzat hanım Rıdvan beyden çok tuhaf bir teklifte bulunur.
Teklifi çok zengin bir adamın hayatında yalnızca bir kızı olduğunu ve Rıdvan beyin de bu kızla evlenmesi gerektiği şeklindedir. Bu izdivacın gerçekleşmesi üzerine kadın, adamı öldürterek tüm mirası kızına yani Rıdvan beye kalmasını sağlayacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder